10 Şubat 1919 sabahı, Edremit Limanı’ndan Seza-Nur adlı bir vapur kalkar. İçinde bankerler, tüccarlar, Anadolu’nun dört bir yanından gelen yolcular vardır. Kimi umut taşır, kimi korku, kimi ise yalnızca geçmişinin yükünü… Ama bu yolculuk, rotası bilinmeyen, sislerin ardında kaybolan bir hikâyeye dönüşür.
CEMİL YAVUZ, belgelerden ve sözlü tarih kayıtlarından beslenen bu romanında, hem Edremit Körfezi’nin hem de dönemin çalkantılı siyasi atmosferinin panoramasını çizer. Tarihi gerçeklikle kurmacanın ustalıkla harmanlandığı SEZA-NUR Meçhule Giden Vapur, bir dönemin ruhunu yakalayan, detaylı betimlemeleriyle okuru 1919’un limanlarına, çarşılarına ve dalgalarına taşıyan bir eser.
Okur, her sayfada biraz daha derinleşen bu yolculukta, yalnızca bir vapurun değil, bir ülkenin kaderine tanıklık edecek.
 
Arka Kapak Yazısı
 
Bir vapur, ağır ağır limandan ayrıldı…
Kıyıda kalanların bakışları, dalgaların üstünde silikleşen bir gölgeye takılı kaldı.
Seza-Nur’un yolcuları, farklı hayatların, gizlenmiş sırların ve yarım kalmış umutların taşıyıcılarıdır. Her biri, dalgalarla birlikte bilinmezliğe sürüklenirken, Edremit’in taş sokaklarında, kahvelerinde ve çarşılarında zaman ağırdan akar.
10 Şubat 1919’un sisli sabahında başlayan bu yolculuk, yalnızca coğrafi bir hareket değil, geçmişle hesaplaşma, gelecekle yüzleşme ve kendini yeniden bulma çabasıdır.
 
CEMİL YAVUZ, titiz araştırma ve derin gözlemle, tarihin gölgelerinde kalan bir olayı romanlaştırıyor. SEZA-NUR Meçhule Giden Vapur, sessiz ama derinden ilerleyen bir dram; suyun üstünde süzülen bir ülke portresi.