top of page

KOMŞU (öykü)
Ayla pencere kenarına gidip dışarı baktı. Karşıki damdan bir iki kuş havalandı. Bakkal Yakup büyük file içindeki plastik renkli toplardan sarı olanını çıkarıp, bahçıvan şortlu küçük oğlana uzattı. Sıska tekir, beyaz Anadol’un altından fırlayıp yolun karşısına geçti. “İthake kralı Odysseus'un eşi Penelope. Truva savaşının ardından esir düşen kocasının eve dönmesini sabırla ve sadakatle beklemiş. Neredeyse yirmi yıl. Talipleri çıkmış. Kayınpederi Laertes’e kefen örüyorum, evlenemem şimdi sizinle diyerek onları oyalamış. Her gece ördüğü bezi sabah söküp akşam tekrar örmüş.” Ayla çekyatın üst rafında duran kitaplardan kalın olanını seçti ve Penelope’nin sözlerini okudu.
 
DURAN UFO
Herkes gayet net hatırlıyor: Bundan bir ay önce internete, çok sıkı çekilmiş bir kısa film "düşmüştü"... Gezi olayların zirvede olduğu bu dönemde, hikâyesi bu olaylar öncesinde yazılmış ve çekimi planlanmış bu kısa film DurAN adıyla biraz da eylemlerin ruhuna uygun olarak çekildiğinde internette yüz binlerin ilgisine ulaştı. Duran UFO filmi kafalarda çekilmeye devam etti ve o kısa film şimdi bir öykü kitabı... Kısa süre önce GOGLİS NE DEMEK adlı öykü kitabı da yayınlanan Duran UFO yazarı Candan Selman, kitabı hakkında şunları söyledi:
"Bir film çektik. Film tuttu beni içine çekti. Yüzümü gökyüzüne çevirdim, baktım "O" hala orada duruyor. Kentin üstünde koca bir soru işareti...

SEN SARILDIN KIŞ BİTTİ
Martılara bulut atıyordum
Dalgalara ekmek
En çok burnum üşüyordu
Hani şu yağmurlarda laz olan
Asma yaprakları örtmüyordu
Göğüslerimi
Sen sarıldın
Kış bitti!..
Kış bitti!..

KARAKTERSİZ
“Sen niye geldin ki?” diye sordu Aliço. “Öldün sen. Üstelik hiç nefes almadın bile. Ölü başladın.”
“Bu benim varlığıma engel değil.” dedi Ali Kemal. “Yaşamıyor olmam bir şeyi değiştirmez. Diğerleri kadar beni de düşünüyorsun. Hatta belki daha bile çok. İçtiğim rakı bardağından, gezindiğim sokaklara kadar aklındayım. Ağlayacaktın neredeyse beni Kuzguncuk Müslüman Mezarlığı’na gömdüğünde.”
Sigarasından derin bir nefes çekti Aliço. Kuzguncuklu haklıydı. Sadece on beş sayfasını yazabildiği romanında onu hüzünlendiren tek karakter Ali Kemal’di. Ölen Ali Kemal, doğan değil. Bebek Ali Kemal büyüdüğüne göre, ölen Ali Kemal’in de iskelete dönüşmesi gerektiğini geçirdi bir an kafasından. İçeri sekiz insan bir de iskelet girseydi tam şenlik olacaktı Aliço için. Demek ki zaman yaşayanlar için hızlı akıyordu.

NÖBET ÇİÇEĞİ
“Her gün o vapura binsem belki ben de görmezdim
Gözümde büyüyüp küçülenleri
Şehirde kalsam bilmezdim giderken görünenleri.”
“Kıyıdan,” dedi tanımadığı bir kadın sesi. Vildan gözlerini açıp yanında duran kızıl saçlı kadına baktı. Gülümsedi. “İçimden okuyorum zannediyordum, duydunuz mu?”
“Evet,” dedi kızıl saçlı genç kadın. “Bütün şiirlerini bilirim Nüvit Alkan’ın. Adalı mısınız?”
“Yok,” dedi Vildan. “Aslına bakarsanız ilk kez geliyorum. Ve sanırım dönemiyorum.”
Lodosun sersemletip, kıyıdan kopardığı iki kadın; Derin ve Vildan. Ardında “Şiir de Beni kurtaramadı” notunu bırakarak bu dünyayı bile isteye terk eden bir şair; Nüvit Alkan.
Candan Selman ikinci romanı Nöbet Çiçeği ile fırtınadan kaçan ve kendilerine sığınanların öyküsünü dile getiriyor. Üç şişe şarap, on beş kadeh ile…

Candan Selman İmzalı Kitap Seti

335,00₺Fiyat
  • CANDAN SELMAN
    kitap seti
    ISBN 9786055229887
    464 sayfa

bottom of page