Bu metin, Balıkesir’deki ilk tanışmanın samimi anılarıyla başlayan, öğretmen ile öğrencinin arasında kurulan derin bağın, disiplin ve özgüvenle örülü uzun bir yolculuğun içten anlatımı; Döndü Öğretmen'in, Nisa'nın paten kayarkenki neşesinden, her adımda kazanılan azim ve kararlılığın, yaşamın getirdiği zorluklara rağmen içten gelen sevgi ve inancın nasıl bir güç kaynağına dönüştüğünü, her kelimesinde umut ve ilhamı yansıtan, kalpte iz bırakan bir hikayeye davet ediyor okurlarını.

Zeplinden Nisa’ya
Canım Nisam, güzel öğrencim benim. Güzel derken gerçekten kalp güzelliğini insanın yüzünde olduğuna inanan biriyim ben. İnsanlar yüzlerinde içlerini taşırlar, o yüzde bize asla yalan söylemeyen ise gözlerdir. Senin güzelliğinde öyle bir güzellik, sıcak, samimi içten…
Bir zamanlar Balıkesir de Yaylada diye bir alışveriş merkezi vardı. Bizim ilk tanışmamız orada oldu. Ben ailen ile görüşürken sen her şeyden habersiz paten kayıyordun. Dördüncü sınıfı bitirmiş beşinci sınıfa başlama hazırlığı içerisindeydin. Paten kayan, upuzun saçları arkadan bağlanmış, yüzünde hafif çilleri olan, kayarken çok eğlenen konuşurken tedirgin, duyguları kirpiğinin ucunda tatlı minik bir kızdın.
Üzerinde oldukça yıl geçmiş. Sen bu yıl sınav öğrencisisin. Nisa düşünüyorum geçen dört yılda ne kadar çok şey yaşamışız. Her şeyden önce kendimi sizin evin beşinci elemanı olarak hissettiğim doğru. Ama o evdeki en yakınımın sen olduğun da...
Sana gelirsek tanıştığımızdan beri hiç değişmeyen en önemli şey senin bana sıcacık gülümseyişin, nerede olursak olalım hayatım boyunca o sıcak gülümsemeyi, o gözlerden, senden bana akan sevgiyi hep hatırlayacağım hep içimi ısıtacak. Ben şanslı bir öğretmenim gerçekten sevginin somutlaşabildiğini görüyorum.
Tüm bunlara rağmen benim bu hayattaki en zor deneyimlerimdensin sen. Benim için apayrı bir uzmanlık alanısın. Geçen dört yıl içinde denediğimiz birçok strateji, öğrenme tekniği, olmayacak gibilerin olanısın…
Her şeyden önce bilmeni istediğim en önemli durum iyi çalışıyor olman. Bence azmin vücut bulmuş halisin. Yıllar içinde kendine güvenin arttı. Artık bu son dönemeçte kendine güvenini biraz daha pekiştirmemiz gerektiğinin farkındasın, farkında olmalısın. Yapamadıklarına değil, yapabildiklerine odaklanman gerektiğini ikimiz de biliyoruz. Bu aşamaya hep yapabildiklerimize odaklanarak geldik. Bundan sonra da yapmamız gereken bu olmalı: Yaptıkların ve geliştirmen gerekenlere karar vermek.
Bilgi hepimizin zihninde kalıcılığını belli şartlarla koruyor. Bazılarımız bize anlatılanları, öğretilenleri hızlıca kavrarken bazılarımızın zorluk çektiği doğru. Hayatın yadsınamaz gerçeği ise çok zeki olmak değil, çok çalışmak da değil; sadece disiplinli, farkında olarak yeteri kadar çalışmak olduğu deneyimlerle belirlenmiş.
Sen de bu konuda yeteri kadar iyisin. Süreç içinde geliştirdiklerimizi bir düşünsene; çalışma disiplini, çalışma yöntemleri, zaman planlaması, bilgiyi kalıcı hale getirmek, duygularımızı ifade etmek, karar verme becerisi, hedefler belirlemek, motivasyon…
Aslında bunların her birini geliştirmenin ne kadar zahmetli olduğunu en iyi sen biliyorsun. Süreç içinde ben sana yol arkadaşlığı yapsam da aslında aldığımız kararları uygulamak sana kalıyordu. Aldığımız kararları uygulamak yeterince irade gösteren bir faaliyetti.
Tüm bu gelişmeler gerçekten insanı çok ama çok mutlu ederken, eksik olan bir unsur mevcut.
Bu unsurun ne olduğunu sen de çok iyi biliyorsun. Şu an yüz yüze olsak;
Evet öğretmenin bir şey eksik ama ne olduğunu tam bilemiyorum, diyeceğin kesin.
Ben hemen söyleyeyim. Özgüven…
Özgüven; kendine güvenmekten o kadar uzaktasın ki…
Aslında çok uzaksın değil yeterince güvenmiyorsun daha doğru olur.
Süreç içinde birçok alanda çalışırken özgüven de çalıştık. Birçok alanda geliştiğini de söyleyebiliriz. Sınavlara gelince başkalarını dinlemeden girdiğinde iyi olduğunu hedefimize ulaştığını ikimiz de biliyoruz.
Son zamanlarda artık azalmaya başlasa da yapamadıklarına ve senden daha iyi yapanlara odaklanıyorsun. Seninle o kadar çok yetersizliği aştık ki bu durumu da en kısa sürede aşacağımıza inanıyorum.
Böyle durumlarda Döndü öğretmen ne der? Şu ana kadar yaptığın en iyi şeyi düşün. Onu nasıl en iyi yaptın?
Nasıl hazırlandın?
Hangi yöntemler izledin?
Onu yaparken kendine güveni nasıl sağladın?
Hepsini düşün ve aynısını burada uygula…
Hatırlıyor musun, ilk deneme sınavında nasıl tedirgindin? Sorulara göz gezdirirken ellerim titriyordu öğretmenim diyordun. Soruların arasında gezmekten süreyi yetiştiremediğini söylüyordun. Bir telaş, bir kaygı, ama zamanla bunların hepsini aştık.
Nisa, sen düşündüğünden çok daha güçlüsün. Başkalarının başarılarıyla kendini karşılaştırmak yerine, kendi yolculuğuna odaklanman gerekir. Çünkü sen, imkânsız gibi görünen şeyleri başarmış birisin.
Hayat bazen bize zorlu sınavlar sunar, ama unutma ki bu sınavlar senin ne kadar güçlü olduğunu keşfetmen için bir fırsattır. Şu ana kadar attığın her adım, çözdüğün her soru, aştığın her zorluk, seni bugünlere getirdi. Şimdi sıra, kendine olan inancını tam anlamıyla ortaya koymaya geldi. Şunu asla unutma ki bu hikâyenin kahramanı sensin. Kendine şu soruyu yöneltebilirsin: Kendime güvenmeyecek ne yaptım? Cevabın, “hiçbir şey” olduğuna göre kendine güvenmelisin. Ve unutma, ben her zaman senin yanındayım, senin başaracağına inanıyorum. Şimdi, o güzel gözlerindeki kararlılıkla yola devam et ve kendi potansiyelini keşfet. Çünkü sen, düşündüğünden çok daha güçlüsün!
Sevgili Nisa, gözlerindeki o masum ışıltıyı, yüzündeki o samimi gülümsemeyi ve kalbindeki o saf sevgiyi her hatırladığımda içim ısınıyor. Sen, sadece bir öğrenci değil, benim için bir ilham kaynağısın. Zorlandığım konularda senin iraden benim ilham kaynağım oluyor.
O ilk paten kaydığın günden bu yana ne kadar büyüdüğünü ne kadar çok şey öğrendiğini ve ne kadar güçlendiğini görmek beni hem gururlandırıyor hem de duygulandırıyor. Şimdi, bu yolculuğun en önemli adımındasın. Kendine inan. Ve biliyorum ki, bu sınavı da aşacak, kendi hikâyenin kahramanı olacaksın.
Sevgiler…💖✨
Müzik önerisi: https://youtu.be/k4V3Mo61fJM
Comments