‘Yazının Felsefesi’, Amerikalı yazar Edgar Allan Poe tarafından 1846’da yazılan, ‘iyi yazarların nasıl iyi yazdıkları’ teorisi ile ilgili izahat veren bir denemedir. İyi yazmada, uzunluk, etki bütünlüğü ve mantıksal yöntemin önemli faktörler olduğu sonucuna varan Poe, sanat felsefesinin temelini oluşturan bu üç ana faktöre örnek olarak kendi şiiri ‘Kuzgun’un düzenlemesini sunar. ‘Kuzgun’un yaratımındaki mantıksal ilerleyişi, “şiir, popüler ve eleştirel zevke uygun olmalıdır” düşüncesine dayandırır. (Önsöz'den) Edgar Allan Poe (1809 - 1849), Amerikalı şair, kısa öykü yazarı, editör ve edebiyat eleştirmeni. Poe aynı zamanda öyküleri ile biliniyor ve modern korku, gerilim ve polisiye tarzının öncüsü olarak kabul ediliyor. Poe, yazdığı şiir, öyküler ile birlikte, yazının felsefesi ile ilgili denemeler kaleme almıştır. Bu kitaptaki deneme de böyle bir yazıdır. Yukarıda da Poe’nun bu yazısının amacı özetleniyor. Poe, sanat felsefesinin temelini oluşturan bu üç ana faktörü anlatırken kendisinin Kuzgun şiiri üzerinden bunu yapar. Kuzgun’da sevgilisini kaybeden ve bazı yerlerde öğrenci olarak anılan bir ana karakter var. Fırtınalı bir gecede penceresinden bir kuzgun girer ve odasında bir yere konar. Acılı ana karakter ona hep bir şeyler sorar, kuzgun da hepsine “Asla” (Nevermore) diye cevap verir. Poe, Kuzgun’u incelemeye geçmeden önce yazım sanatı ile ilgili görüşlerini aktarır: “Burada, bir öykü inşa etmenin alışıldık tarzında, bence köklü bir hata vardır. Hikâye ya bir tez öne sürer ya gündelik bir olayın önermesini sunar ya da en iyisinden yazar, yani anlatısının temelini yalnızca göz alıcı bir formda biçimlendirecek bir kombinasyon sağlamaya yönelir, ki tasarım genel olarak tasvir ile doldurulur, diyalog veya yazar yorumu, gerçeğin her türlü kırılma noktası veya aksiyon, sayfa sayfa görünür kılınmalıdır.” Peo, bu denemede özellikle şiirler üzerinde durur ve yazılan her edebi metnin bir tasarı ürünü olarak baştan sona inşa edildiğini söyler. Kurgun’da da kendisi bunu yapmıştır. “Genel olarak fazla bilindiği için “Kuzgun”u (Raven) seçtim. Bu, benim apaçık yorumlanan tasarımımdır, bu eserde ne bir kimse işaret edilmiştir ne de bir tesadüf ya da sezgiye atfedilebilir. Bu çalışma, adım adım ilerleyerek, kesinlikle ve matematiksel bir sorunun sağlam neticesiyle, tamamlanır.” “Evvela, bir şiir tasarlamaya neden olan durumlar -gereklilikler diyelim- popülariteye ve eleştirel bir zevke uygun olmalıdır.” Özellikle şiirlerde uzunluk konusunun, daha net söylersek bir oturuşta okunabilecek uzunlukta olmasının önem taşıdığını söyler. Uzun şiirlere Milton’un Kayıp Cennet’ini örnek verirken, “Kayıp Cennet’in hiç değilse yarısı temelde düzyazıdır ki orada şiirsel heyecanlar ardışık halde serpilmiştir. Şiirin aşırı uzunluğu, etkinin geniş sanatsal öğesi, bütünlüğü, birliği ile, öz varlık yoksunluk içindedir; kaçınılmaz biçimde buhrana içindedir burada her şey.” görüşünü dile getiriyor. YAZININ DEVAMI
top of page
bottom of page
コメント